بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلۡعَٰدِيَٰتِ ضَبۡحٗا ١

Andolsun; o koştukça koşanlara,

– İbni Kesir

فَٱلۡمُورِيَٰتِ قَدۡحٗا ٢

Ve kıvılcımlar saçanlara,

– İbni Kesir

فَٱلۡمُغِيرَٰتِ صُبۡحٗا ٣

Sabah sabah baskın yapanlara,

– İbni Kesir

فَأَثَرۡنَ بِهِۦ نَقۡعٗا ٤

Ve tozu dumana katanlara,

– İbni Kesir

فَوَسَطۡنَ بِهِۦ جَمۡعًا ٥

Derken bir topluluğun ortasına dalanlara,

– İbni Kesir

إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ لِرَبِّهِۦ لَكَنُودٞ ٦

Gerçekten insan; Rabbına karşı çok nankördür.

– İbni Kesir

وَإِنَّهُۥ عَلَىٰ ذَٰلِكَ لَشَهِيدٞ ٧

Doğrusu kendisi de buna, hakkıyla şahiddir.

– İbni Kesir

وَإِنَّهُۥ لِحُبِّ ٱلۡخَيۡرِ لَشَدِيدٌ ٨

Gerçekten o, hayır sevgisinde pek şiddetlidir.

– İbni Kesir

۞ أَفَلَا يَعۡلَمُ إِذَا بُعۡثِرَ مَا فِي ٱلۡقُبُورِ ٩

Yoksa bilmez mi kabirdekilerin çıkarılacağı zamanı?

– İbni Kesir

وَحُصِّلَ مَا فِي ٱلصُّدُورِ ١٠

Göğüslerde bulunanların derlenip toparlanacağını?

– İbni Kesir

إِنَّ رَبَّهُم بِهِمۡ يَوۡمَئِذٖ لَّخَبِيرُۢ ١١

Muhakkak ki Rabbları, o gün, onların her şeyinden haberdardır.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu